Altyapı Sorunu
Taksiden
indiğinde ıslaktı.
Taksileri bile ıslaktı bu şehrin zaten. Yollar ıslak,
kaldırımlar ıslak. Aceleyle yürürken telefonu çaldı. Tam da sırasıydı! Telefonu
sıkıştırıp boynuna sakin tavrıyla cevapladı, elleri çanta doluydu.
“Efendim?”
Karşısındaki
ses robotikti. Birkaç saniye dinledi. Duymadı. Kapattı. Aptal reklamlar diye
geçirdi içinden.
İçinden
geçerken ufak bir su birikintisinin, yüzüne düşen saçı eliyle yana aldı. Cebini
karıştırdı, kenarları yırtıklı kâğıttan peron numarasını buldu.
*
Numarasını
buldu rehberde nihayet. Ne çok olmuştu onu aramayalı. Haksızlık ettiğini
düşündü. Haklıydı da. Ne demeye kızmıştı bu kadar sanki?
Yeni
bir heyecanla yeşil renkli tuşa bastı. Telefon uzun uzun çaldı. Sinirliydi telefonu açan ses bu defa.
“Efendim!!”
Ne
çok olmuş diye düşündü hasretle.
Konuşamadı.
Denedi.
“Merhaba…”
*
Eli
ayağı boşaldı. Bulduğu ilk koltuğa özlemle oturdu.
Bir
miktar sessizlik sürdü.
“Gidiyorum
ben” diyebildi.
*
Gidiyordu.
Bir miktar onsuzluk sürecekti.
Her yer su birikintisi. Gözleri bile ıslaktı bu şehrin.
Yorumlar
Yorum Gönder