Kayıtlar

Eylül, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Benim canım yanar gardaş. Hem de nasıl yanar içerden içerden. Söyleyemem de. Ölürüm biraz.  Acı aşırıya kaçtığında ayakta kalabilmek için biraz ölmek gerekirmiş.  Bu kadar kolay değil ya. Hiç olmadı. 

Days of our lives

Resim
 Bugün günlerden salı. Son bir kaç günün aksine içimde isyan olarak ortaya çıktığını düşündüğüm bir sakinlikle uyandım.   Hava puslu bu aralar. Her ne kadar alıştığım yazları özlesem de, doyamamış hissetsem de, eylülün sevdiğim zamanlarına geliyoruz. Henüz sıcağından vazgeçmemiş tenimde rüzgarı, bulutların grisini hissetmek hoşuma gidiyor. Bu yüzden ne kadar üşüyeceğimi bilsem de yatak odamın camını açık bırakıyorum yatarken. Uykunun getirdiği sıcaklıktan ayılırken soğuk hava yanaklarımı karıncalandırıyor. Bu da beni sapıkça mutlu eden gündelik zevklerimden sayılabilir.   Geç kaldım yine bu sabah ama bu bende ne bir telaş, ne de bir hata yapmışlık duygusu uyandırmadı. Zaman mefhumum bana ait bugün. Kimseyi ilgilendirdiğini düşünmüyorum. Yatağımda yavaşça doğrulup, sanki sıcaklığını test etmek için suya uzanır gibi parmak uçlarımla dokundum zemine.(Benim küçük enteresan mutluluklarım).   Ayılmam gerekiyordu. Kendime göre fazla sakindim. Yüzüme vurduğum soğuk su da beni kendime get