Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
    -Hadi kalk. Annen gelmeden pazara gidelim. Kadın işten gelecek sevinir biraz.   Sevinirdi de. Annesi küçük şeylerle mutlu olabilen bir kadındı. Kendisi ise en küçük şeyleri büyütebilecek bir ruh hali içinde en güzel miskinliğini giymiş, üşengeçliği ile birlikte on yıl öncesinin dizilerinden birini izliyordu. Neden daha önce izlediği şeyleri tekrar tekrar izlediğini soran komşulara babası; “Yeni senaryolara şaşırmaya bile üşenir çünkü benim kızım” diyordu.   Haksız sayılmazdı. Hatta tamamen haklıydı. Başkası tarafından yazılmış ve daha sonrasında kendisi tarafından öğrenilmiş sonlar ona kendini huzurlu hissettiriyordu.   27 yaşındaydı babasının evinde çocukken tepesine çıktığı koltuğun çiçekli minderinde sanki zaman hiç geçmemiş, yaşadığı hiç bir hikaye bitmemiş gibi oturmak istiyordu. Yaşadığı şeyleri hissettiklerini kimseyle paylaşmayan, mutsuzluğu paylaşmak konusunda da tıpkı mutluluğunu reklam etmek kadar bencil davranan biri olmuştu her zaman.     -Hadi hazır