Bu arada heykelimi yaptırıyorum



Bir insan ne istediğini nasıl karar verebilir? Bizi sürekli belirsizliğe götürüp orada bırakan seçeneklerden birini nasıl yalnız bırakabiliriz.”Acaba nasıl olurdu?” sorusu seçmediklerini rahat bırakır mı er geç.Hayata karşı ciddi kararlar alanlar mevcut. Bu kararları alanlar bizim gibi kıçının üzerine mi oturuyorlar? O esnada ne yiyorlar? Ne içiyorlar? Ne dinliyorlar? Biz böyle sımsıkı sarılmış, alacağımız kararları kafamızda ileri sararken ve hayal dünyamızda karşılaştığımız en ufak bir pürüzde pes ederken, nasıl aldıkları kararlar konusunda bu kadar emin görünmeyi başarıyorlar?Ne bu rahatlık?Bizim bilmediğimiz ne biliyor olabilirler?Yoksa gerçekten kendilerini bile bilmiyorlar mı?Öyle olsa anlaşılabilir çünkü hareketleri.Somut şeyler kazanmış  kişilerin ayak izlerinden yürümeye çalışmaları.Başkalarının yaşamdaki rollerini kendilerinin sanmaları. Ya da herkesinkini aynı. Peki, mutsuz olduklarını anlayamayacak kadar kendilerini tanımayan bu insanlar içinde yaşadıkları dünyayı nasıl anlıyorlar? Yine diğerlerini taklit edip yaşıyormuş gibi mi yapıyorlar? Gerçekten önümüzdeki seçeneklerin hepsini deneyip sonuna kadar gitmeden yaptığımızın doğru olduğunu nasıl bilebiliriz? Yoksa her insan ayrı bir dünya deyip yine de gider başkasına mı danışırız tamamı bize ait olan hayat ile ilgili kararları. Bizi karşılıksız sevenlerin beklentileri mi elimizi kolumuzu bağlayan ve bizi ezbere yaşamaya iten? Ya gerçekten şu hayatta mutlu olanlar?Onların sırrı ne ? Hiç mi düşlemiyorlar başka hayatları? Hiç mi kırılma noktası yok hayatlarının onları şuan yaşadıklarına zorlamış olan? Zorla yapılan bir şeyden mutluluk duymak mümkün mü?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kültür Sanat Kokan Twitter Hesapları

Prag'da 4 gece nasıl olmalı!